Ceza Hukuku ile bilgi almak ve iletişime geçmek için tıklayınız.
İlkel toplumlardan günümüze kadar geçen zaman diliminin ortak özelliklerinden biri insanların “suç” işlemesi ve bunun karşılığında “cezalandırılmasıdır”. Her ne kadar suç ve ceza kurumları, her zaman diliminde ve toplum yapısında ortaya çıksa da bizi ilkel toplumlardan ayıran ceza hukukunun amacının değişmiş olmasıdır. Bu doğrultuda günümüz demokratik ve modern toplumlarında Ceza Hukuku yalnızca somut olaya yönelik cevaplar aramakla sınırlı kalmamış, olayın maddi ve manevi unsurları ile sosyal gerçekler ve sosyal olgular göz önünde tutularak yargılama yapılmasını temel almıştır. Yine modern ceza hukukunun bir gerekliliği olarak sadece suçun cezalandırılması değil diğer bütün koşullar göz önünde bulundurularak toplumsal barışın sağlanması, kişi hak ve özgürlükleri ile kamu düzen ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi ve belki de en önemlisi kişinin ıslah edilmesi hedeflenmiştir. Bütün bu hedeflere ulaşmada ise toplumsal düzeni sağlama ve bireysel çıkarları koruma işlevlerinin belirli bir dengede yürütülmesi amaçlanmıştır.
Belirtmek gerekir ki ceza hukukunu diğer hukuk disiplinlerinden ayıran en temel özellik hürriyeti bağlayan yaptırımların bu disipline özgü olmasıdır. Bu doğrultuda da soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında uzman bir avukat tarafından son derece dikkatli ve bir o kadar da özenli hukuki desteğin sağlanmasının mutlak bir gereklilik olduğu açıktır.
Mesleki tecrübelerimizin bize gösterdiği, şüpheli/sanık kişilerin polis veyahut savcılık ifadelerinden sonra iddianame düzenlendiği takdirde avukat arayışı içerisine girdikleri şikâyetçilerin ise genelde tüm süreçleri vekilleri olmaksızın tamamladığıdır. Bu da yargılamanın her iki tarafındaki kişiler yönünden de ceza yargılamasının çok ciddi bir bölümünde hukuki destekten yoksun kalınmasına neden olmaktadır. Ancak ceza hukukunda ilk aşamadan itibaren profesyonel bir destek alınması gerekmektedir. Zira ilk verilecek ifade sanık bakımından soruşturma aşamasının devam edip etmeyeceğinden kovuşturma aşamasındaki nihai karara kadar büyük önem arz etmektedir. Elbette ki bu süreçler şikâyetçi/katılan açısından da aynı ehemmiyete sahiptir. Yani hukuki destek ne kadar erken alınırsa yargılamanın seyri açısından o kadar faydalı olacaktır. Bununla birlikte tabi ki yardım alınmasında gecikilmesi her şeyin sonu anlamı taşımamaktadır.
Ceza yargılamasında en ufak bir ayrıntı dahi gözden kaçırılmamalı, iddia ve savunma somut olayın nitelikleri çerçevesinde mevzuat ve içtihatlar göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Bu bakımdan yargılamada profesyonel yardım, sürece hangi aşamada dâhil olunursa olunsun fark yaratacaktır. Ayrıca çoğunlukla gözden kaçan ve ihmal edilen ancak oldukça önemli diğer bir husus ise şüpheli ve/veya sanığın kendisini nasıl bir sürecin beklediği, nasıl bir ceza ile yüz yüze olduğu konusunda yeterince aydınlatılmamasıdır. Yine yargılamanın tüm tarafları bakımından beklentilerin doğru ayarlanmasının sağlanmaması da sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.
Biz de NAVA PARTNERS olarak öncelikle süreçler hakkında ayrıntılı şekilde bilgilendirmede bulunarak ve yargılama öncesi, yargılama aşaması, yargılama sonrası olmak üzere tüm süreçlerde sürekli birebir iletişim halinde kalarak, adil yargılama kapsamında ve ceza yargılamasına hâkim ilkeler doğrultusunda mümkün olan en iyi sonuca ulaşmak üzere çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda müvekkillerimize başlıcaları;
olmak üzere soruşturma, kovuşturma, kanun yolları ve infaz aşamalarının tamamında müvekkillerin temsiline yönelik hizmet veriyoruz
Ceza Hukuku ile bilgi almak ve iletişime geçmek için tıklayınız.